Ahmet Eren Durmuş

B: Merhaba Ahmet Eren Durmuş. Ben sana Ahmet Eren demeyi tercih ediyorum, senin tercih ettiğin isim nedir?

Ahmet Eren Durmuş: Merhaba, aile içinde dedemin adı olduğu için genelde Ahmet kullanılıyor, arkadaşlar da genelde Eren diye hitap ederler ama ben ikisinide seviyorum farketmez. ?

B: Ozaman ben Ahmet Eren demeye devam ediyorum. Yazı boyunca sana kısaca A.E diyelim. Sevgili A.E ne zaman doğdun ve kaykaya gerçek anlamıyla nezaman başladın?

A.E: Tamam , doğum günüm 5 Şubat 2000. Kaykayla ilk tanışmam 10-11 li yaşlarımda olmuştu ama tam anlamıyla kaymaya 12 yaşımda başladım.

B: Sponsorları dolayısıyla sorumlulukları olan bir kaykaycısın. Sponsorsuz kaydığın dönemle şu anki dönem arasında nasıl farklar var?

A.E: Aslında yakın zamana kadar pek bir fark yoktu ama bu sene yaşadığım birkaç sakatlık sebebiyle kaykay dışındaki hayatıma, sağlığıma dikkat etmem ve sponsorlarıma karşı olan sorumluluklarımdan geri kalmamam gerektiğini fark ettim. Kısacası sponsorsuz kaydığım döneme göre sağlığıma daha çok dikkat ediyorum, yapmam gereken şeylerden geri kalmamak için.

B: Bir dakika bir yanlışlık olmasın biz Ahmet Eren’i sakatlanma diye darlamıyoruz kendisi darlanıyor sanıyorum :D. Ahmet’çim önemli olan senin mutluluğun  :D . Peki ozaman insanların hem çevreleri hemde kendi kendilerini çok rahatsız ettikleri bir konu var. Kaykay kayarsam eğitimimle ilgilenemeyebilirim. Bunun çok gereksiz bir bahane olduğunu ben biliyorum. Bu sanki kendimi eğitmek istiyorsan kitap okuma, oyun oynama, sokağa çıkma demek kadar aptalca. Ama sen bunu ilk elden deneyimleyen bir insan olarak hem okul hayatında hemde kaykayda gayet üst düzey bir şekilde başarılısın. Bu konuyla iligili birşey söylemek ister misin yoksa bunun yerine en sevdiğin yemek sorusuna mı cevap vermek istersin?

A.E: Yo siz darlamıyorsunuz zaten ne kadar dikkat etsekte kaykayda risk herzaman var, yapacak bişey yok. Benim sakatlıklar üst üste gelince canımı sıktı biraz, o yüzden dedim. Diğer soruya gelecek olursak kaykay kaymak veya herhangi bir sporla uğraşmak eğitim hayatına kesinlikle engel olmaz, kişi isterse yapmak istediği herşeye vakit ayırabilir, bulabilir sadece zamanını iyi değerlendirmeli ve planlı yaşamalı. Boş vakit harcamak yerine her anı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırsanız herşey için yeterli vakit olduğunu görebilirsiniz.

B: Yararlı bir tokat gibisin. Peki ozaman diğer sorularımızla devam edelim. Kaykay ile ilgili en unutamadığın anını bizimle paylaşır mısın?

A.E: Brezilya daki SLS deneyimim kesinlikle. Kaykaya başladığımdan bu yana videolarını izleyerek büyüdüğüm kaykaycılarla aynı ortamda bulunmak, kaymak harikaydı.

B: Peki daha spesifik bir olaydan bahsedebilir misin? Yani şu olay gün aşırı aklıma gelir dediğin giriş gelişme sonuç olarak paylaşabileceğin bir anı?

A.E Aslında çok şey var ama hatırlayamıyorum , aklıma ilk bu geldi

B: :D peki yaptığın en uzun mesafeli otostop nereden nereye? Türkiye’de hangi şehirlerde kaykay kaydın; kaymayı en sevdiğin şehir ve spot hangisi oldu?

A.E: Otostopla Kayseri içinde var sadece. En uzun mesafe olarak Ericeyse gitmiştik.

İstanbul, İzmir , Bursa, Ankara, Kırşehir de kaydım. En sevdiğim İzmir, spot olarak ise fazla kayma fırsatım olmamasına rağmen Beşiktaş meydanı.

B: Daha çok gez diyeceğim ama kaymaya buradan Brezilya’ya gitmiş insansın o sebeple çenemi kapalı tutacağım bu konuda. Beraber kaymaktan en çok keyif aldıkların ve neden? En beğendiğin Türk ve yabancı kaykaycılar. Ve neden dolayı bunlar?

A.E: Kayseride sürekli beraber kaydığım Batuhan ve Ozan. Yıllardır hep beraber kaydığımız için en çok onlarla keyif alıyorum . En sevdiğim yabancılar Brandon Westgate, Tom Asta , Torey Pudwill tarzını stili çok beğendiğim izlerken keyif aldığım kaykaycılar. Türk kaykaycılardan Yusuf Duran , Cenk Kuli, Adem Ustaoğlu favorilerim çünkü Türkiye’de kaykayın ilerlemesinde öncü olan ilk isimler. Ve onlarında kaykay stilini tarzını Çok beğeniyorum tabikide.

B: Burada dayanamayıp şunu söyleyeceğim; bahsettiğin isimleri bende aşırı seviyorum ve gerçekten Türk kaykayına çok fazla şey verdiler demek yetersiz kalır. Resmen hayatlarından verdiler ama kesinlikle ilk değiller :D. Türkiye’de kaykay 70 lerin başından bu yana var; hem 90 larda hemde 2000 lerin başında üst düzey yeteneklere sahip ve Türk kaykayının sınırları inanılmaz genişleten bir çok kaykaycı geldi geçti. Kaykayda jenerasyonlar hızlı değiştiğinden sanırım eski nesiller hızlı unutuluyor. Yemeklere geçelim. En sevdiğin kahvaltılık, en sevdiğin öğle yemeği, akşam yemeği ve içecek tipleri?

A.E: Aynen kesinlikle onu düzeltecektim aslında ilk isimlerden diye .Şu an aktif kayanlardan seçmiştim, eskilerden bildiğim birkaç kişi var yoksa.

En sevdiğim kahvaltı peynirli omlet

Öğle yemeği sandviç , salata

Akşam yemeği mantı

İçecek ayran ve maden suyu

B: Hehehe Kayserili olarak mantı demesen Kayserili kadim ruhlar gece gelip seni mantı kıyması yapabilirlerdi :D . Peki senin için şu anda hayatta olmazın nedir? İnanılmaz sinirine dokunan bir hareket tipi, yada ses, yada bir renk bilemiyorum… senin için en katlanılmaz şey nedir?

A.E: Kendini beğenmiş insanlara hiç tahammülüm yoktur. Bide yemek yerken çok ses çıkaranlara sinir olurum :D

B: hehhe. şap şup. aynı hissiyat bana perdeye değen ayak tırnağının çıkardığı iğrenç naylon sesinde oluyor. İç çekilmesi ve diken tüyler. O zaman sofistike zevklerine geçelim. En sevdiğin ve sevemediğin kitaplar, filmler, pc veya konsol oyunları ve masaüstü oyunları?

A.E: Film: The lobster , Shutter island , Split

Oyun: the legend of zelda ,resident evil

Kitap: maalesef cok kitap okuma alışkanlığım yok ama geçenlerde Osho’nun Korku adlı bir kitabına başlamıştım onu söyleyebilirim.

B: Japon dünyasına bir yatkınlığın var gibi. Ama hangimizin yok ki. Yani benim var senin var. Demek ki var. Bir dakika sende Nintendo Switch mi var?

A.E: Maalesef yok bi arkadaşımda deneme fırsatım olmuştu ama almayı düşünüyorum. Normalde oyun oynamayı hiç sevmem ama Zelda daki dünya, atmosfer çok hoşuma gitti.

B: Bende anlık gaza geliyorum alacağım diye son anda vazgeçiyorum sonra yine aklıma düşüyor. Keşke olsaydı gelirken getirirdin oynardık. Ozaman switch de yoksa yavaş yavaş muhabbetimizi sonlandıralım. Ahmet Eren Durmuş uzun süredir takımda olsanda resmi olarak Tensor Türkiye’ye dolayısıyla ana takıma girmiş olmandan ötürü çok mutluyum. Ayrıca belirtmeliyimki evimde ağırladığım en tertipli, düzenli, temiz 5 misafiriden birisindir sanıyorum. Benim son söyleyeceklerim sanırım bunlardı. Sendende şairane bir kapanış bekliyoruz.

A.E: Çok teşekkür ederim sizlerle sbc ailesiyle beraber olmak bu takımın bir parçası olmak çok mutlu ediyor??❤?. herkese kaykay hayatında bol eğlence ve başarılar diliyorum.

Leave a Reply